Peygamber efendimizin Bizans imparatoruna elçi olarak gönderdiği Dıhye-i Kelbî radıyallahü anh anlatıyor:
Resûl-i ekrem benimle, Bizans imparatoruna bir mektup gönderdi. istanbul’a varıp yanına gittiğim zaman, Resûl-i ekremin mektubunu ona verdim. Mektubun tamamının okunması bitince, imparatorun yanında bulunanlar ayrıldılar. Beni yakınına çağırıp, müsteşarı olan patriğe haber yolladı. Patrik gelince, durumu ona anlattı ve mektubu okuttu. Mektubu dinleyen Patrik dedi ki:
- işte beklediğimiz ve isa aleyhisselâmın bize müjdelediği Peygamber budur.
imparator merak ederek ona sordu:
- O hâlde şimdi ne yapmalıyız?
- Seni bilmem ama, ben onu tasdik edip, tabi olacağım.
- Ben senin dediğin şeyi çok iyi biliyorum. Fakat, ona tabi olmaya, yani Müslüman olmaya gücüm yetmez. Çünkü hem hükümdarlığım gider, hem de beni öldürürler.
Böylece Müslüman olmaktan mahrum kaldı. Patrik ise, birkaç pazar kilisede toplanan halka çıkmadı. Peygamber efendimize, iman ettiğini bildiren mektup gönderdi. Patriğin iman ettiği anlaşıldı. Patriğin Müslüman olduğu duyulunca, Hıristiyanlar tarafından şehit edildi. |